İyi mi oldu? Kötünün iyisi olduğudur benim görüşüm. Verilen parayı duyunca da dudağım uçuklamadı değil. Haberin kaynağı NTVSpor, verdikleri rakam da 2 milyın yuro'da anlaşıldığı dört sene için. Sanırım bu oda-kahvaltı fiyatı.
Asıl dikkatimi çeken ise şu oldu;
1 ay önce pazarlık masasına 2,5 milyon Euro talebiyle oturan Volkan'ın menajerine, sarı-lacivertli yönetim 1 milyon 200 bin Euro önermişti. Taraflar yapılan sayısız görüşmelerde kademeli olarak birbirlerine yaklaşırken sonunda 2 milyon Euro üzerinde anlaşma sağlandı.
Taraflar kademeli yaklaşmış da Aziz biraz daha fazla adım atmış gibi. Yaklaşımlarda 400.000 Euro gibi bir fark var. Azımsanacak bir miktar değil. Paranın fazla olup olmaması da yazının bu kısmında derdim değil.
Benim merak ettiğim, Volkan'ın ve menajerinin istediği paraya bu vakte kadar direnen, gitti-gidecek-gidiyor haberleri çıkınca umursamaz tavırlar içerisinde olan, daha dün yeni antrenörleri Daum'un bile; 'Volkan benim birinci kalecim ama anlaşma olmazsa da yönetime kaleci isimleri sunarım.' diyerek pipisini gösterdiği Fenerbahçe yönetimi hangi akla hizmet işi yokuşa sürmüştür?
Hemen kendime cevap vereyim; 'Fenerbahçe Volkan'ın kendini ucuza satmayacağını bildiği için orta yolu bulmak amacıyla kapıyı 1 milyın 200'den açtı. Zaten 2 milyın onlar için Volkan'a önerilebilecek bir paraydı. Eğer baştan 2 milyın önerselerdi Volkan daha fazlası için direnebilirdi vs. vs.' Zeka parıltılarımı görebiliyorum. Bu noktada da Volkan'ın aldığı bu paranın şişirme ve gereksiz olduğunu savunuyorum.
Türkiye'nin mevcutlar dahilinde en iyi kalecisi olması, milli kaleci olması hiçbir şeyi değiştirmeyecek. Servet düşmanlığı yapmak istemem, Volkan'la da sınırlı kalmak istemem ama bu çılgınlık! Bugün bu ülkede Bağ-Kur emeklilerine 5 liralık zam uygun görülüyor! Bunların içinde tahsilini yapmış, terini akıtıp vergisini vermiş bir çok insan var. Bir memurun 2 milyon kazanması gerektiğini söylemiyorum, 5 Liralık artışın komik olduğunu vurguluyorum. Bugün bu ülkede böyle abeslikler yaşanırken paraların futbolculara bu şekilde saçılması o kadar anlamsız geliyor ki...
İyiden iyiye Dubai'ye benzemeye başladık. Şeyhlerimiz de yavaş yavaş belli oluyor. Gerek Türk futbolunda, gerek diğer platformlarda. Misal Turgay Demirel, ben yazmadım profesyonel basketbol ile ilgili yazı yazacak bilgim olmadığından, bizimkiler yazar ya da olmadı başka bloglarda çıkar diye bekledim ama denk gelemedim. İsrail'i önce turnuvaya davet edip, sonra da 'gelmeyin' diye haber yollamış bir insandan bahsediyoruz. Allah ile kulu arasına girmek istemem o yüzden havale hizmetimi uzun süre önce servis dışı bıraktım ama koltuk ile kul arasına girebilirim. O nasıl bir zamk öyle? Kendimi bildim bileli o koltukta Turgay Demirel oturuyor. Bir numarasını da göremedik hani. Yoksa ben mi bir şeyleri kaçırıyorum gözden?
Hatam varsa, dilim sürçtüyse affola. Volkan'dan girdim nerelerden çıktım...
:berege mode on:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder