6 Eylül 2009 Pazar

Tünelin Ucu...

Gözüktü desem yalan olur.

Öncelikle staddan başlamak istiyorum. Kayseri Kadir Has Stadı'yla gurur duyabilir, belki de mimari açıdan Türkiye'nin en iyi stadı ama, o nasıl bir zemin öyle! Çimde tümsekler var, düz paslar sekerek havalanıyor. Gerçi Terim de maçtan sonra buna dikkat çekti ama iki ay önceden belirlendiyse, bu zeminin de düzeltilmesi lazım. Hatta federasyonun kasadan para çıkarıp, bunu kendi imkanlarıyla yapması lazım.

Estonya, Avrupa'da en zevksiz top oynayan takımlardan biri. Puan almak için kapanmak zorundalar, bunu da iyi yapıyorlar. Fakat bugün gol attıktan sonra, ilginçtir, Türkiye'yi yarı sahada karşılamak yerine, çıkarken baskı kurmaya başladılar. Açıkçası bu baskı, Türkiye'deki paniği arttıracak diye düşünüyordum. Neyse ki çok uzatmadan beraberliği bulduk.

Arda adını koyamayacağım bir büyüklükte oynadı. Yıllardır Milli Takım'ı izlerim, bir oyuncunun sırtına alıp götürdüğü maç sayısı azdır. Bu da onlardan biriydi. Hücümda her topta katkısı vardı, müthiş çalımlar, müthiş driplingler yaptı. Özellikle ilk golde, Tuncay'ın koşusunu iyi sezerek topu bırakması büyük bir ustalığın eseriydi. Tuncay da bugün çok istekliydi, her topa koştu, gol vuruşları klastı.

Sağ kanattaki eksiklik Kazım'a bağlanabilir ama Kazım hiçbir zaman tanımsal bir sağ kanat oyuncusu olmadı, daha ziyadesiyle 4-3-3'ün ön üçlüsünün sağı olarak görülebilir. Savunma yeteneği, yeteneğinden ziyade isteği minimum düzeydedir. Dolayısıyla Gökhan Gönül'ün hücüma çıkışlarında Kazım'ın arkaya geçmesi çok mantıklı değil. Fenerbahçe'de Cristian o karşılamaları yapabiliyordu ama Milli Takım'da o bölgede oynayan Hamit'in de savunması onu yapacak düzeyde değil. Bence Hamit sağa çekilip, ortada Ceyhun Gülselam veya Mustafa Sarp denenebilir. Ceyhun'un stoper özelliği olduğunu, Mustafa'nın da formda olduğunu düşünürsek, oyunu rölantiye aldığımız zaman daha rahat edebiliriz. Bugün her öne geçişimizde oyunu soğutmayı denedik, orta saha ile savunma arasında bir karmaşa yaşandı. Hamit-Emre ikilisi hücumda çok etkili, ama savunma yapacağımız zaman arkayı kollayacak birini 11'de bulundurmak şart.

Bosna maçı biraz sıkıntılı geçecektir, neticede Dzeko-Ibisevic-Misimovic gibi Avrupa'nın önemli hücum hatlarından birine sahipler. Gökhan Zan'ın sakatlığı, maçı etkileyecek en önemli etken gibi görünüyor. Önder'in henüz ikinci resmi maçı olacak ve işin gerçeği ondan başka güvenecek stoperimiz yok. Belki Emre Güngör'ün kadroya dahil olması düşünülebilir ama zannetmiyorum. Bosna maçında ileride Semih-Tuncay olacaktır. Açıkçası Semih, Sercan'ın bugün yaptıklarını kat kat yapabilecek bir oyuncu.

Foto: ntvspor.net

Hiç yorum yok: