Ramazan Geldin Mi?

Sütaş'ın gerizekalı reklam tümcesiyle açtığım bu yazıdan da anlaşılacağı üzere evet; Ramazan geldi.

Müslüman değilim, o yüzden bana şahsi olarak pek bir bağlayıcılığı yok tabi ama ailen, ailen olmasa bile çevren Müslüman insanlarla dolu. Bu kültürle yetişiyor, bunlara bağlı yaşıyorsun. Şikayet etmiyorum, bazı saçma sapan işler dışında bundan mutluyum da.

Oruç tutmuyorum belki ama Ramazan'a, Ramazan kültürüne, dair sevdiğim şeyler var. Bunlardan bahsetmek istiyorum biraz.

1) Güllaç

Fotoğraftaki biraz değişik gerçi. Sakızlı güllaç muhallebi olarak geçiyor ama Ramazan dışında bu tatlıyı bulmak genel olarak pek mümkün değil. O yüzden Ramazan boyunca bu tatlıyı yiyip geri kalan on bir ayda bu tatlıyı aramıyorum. Yeterince yemiş oluyorum doğal olarak.

2) İçli Pide

Fotoğrafını bulamadım bunun ama içli kıymalı pide de Ramazan soframızın vazgeçilmezidir ailemizde. Geçen sene 1.50 liraya alıyorduk bu sene 2.75 lira olmuş fiyatı ama vazgeçemedik. Hatta şöyle gelişti olay;

Babam dedi ki anneme; '2.75 olmuş vallahi pidenin fiyatı da.'

Annem de önce bir 'Yuh!' dedi, sonra da; 'Almayalım o zaman bu Ramazan'da her gün kıymalı pide.'

Annem haklıydı aslında, aldık mı bir-iki tane almıyoruz ki arkadaş, dört-beş tane alıp götürüyoruz biz onu babamla mideye. Şimdi annem bu cümleyi kurarken de artık rastlantı mı bilemem ama babam da tam o an kıymalı pidesinden ısırığını alıyordu, annem cümlesini başarıyla kurduktan sonra babamın aldığı lokmanın akabinde şöyle bir tepki geldi pederden;

'Siiikerim yeaaaa. Vazgeçemem ben bundan. Alalım anasını satayım!'

Tadını beğenmiş olmalı... Öyle bağlıyızdır kıymalı içli pideye ama Ramazan dışında yüzüne bakmadığımız lezzetlerimizden o da ne yazık ki...

3) Bildiğin Pide

Hakkında fazla bir şey yazmaya gerek yok. Hepimiz biliyoruz nasıl bir lezzet, nasıl bir zevk olduğunu.

Kayhan Kayraklı'nın bir oturuşta katıksız 5-6 tane pide yediğini iddia edenler var.

4) Nihat Hatipoğlu

Bu adamın Ramazan performansı bambaşka oluyor. Geçen HD ekrandan izledim, gözyaşları daha net oluyor, daha inandırıcı. Ya bilmiyorum, belki de o taraklarda bezim olmadığındandır ama bir insanın dini şeyleri anlatırken böyle kendinden geçip salya sümük olmasını ben idrak edemiyorum bir türlü. Böyle şeyler bana göre karşındaki insanları sömürmekten başka bir şeye yaramıyor. Ha belki beni böyle düşündüren her gözyaşına kanan saf halkımdır ama bilemiyorum. Ağlamadan, inlemeden olmuyor mu böyle şeyler?

Ben bu adamı ilk izlediğimde geçen Ramazan'da, kör sanmıştım. Böyle gözler bir yere odaklanmış, paso oraya bakıp bir şeyler söylüyor. Gözyaşları falan... Kör olabileceğini düşünmüştüm ciddi ciddi. Sonra annem söyledi; 'Onun olayı o...' dedi. Annemden de böyle bir Adabazar lehçesi duymak şaşırtıcı oldu tabi. Olayı o onun hafız...

Kayhan Kayraklı'nın bir oturuşta katıksız 5-6 Nihat Hatipoğlu izlediğini iddia edenler var.