31 Ağustos 2009 Pazartesi

Beşiktaş Maç Günlüğü #2

İş yerinden çıkarken formalarımızı giydik Şaban'la. Gayrettepe'den Beşiktaş'a attık kendimizi. İlk durak, Şaban'ın da orucunu açacak olmasıyla McDonald's oldu. Zaten önünde Orkun, Cem ve bir kaç arkadaş daha bizi bekliyordu. Yiyeceklerimizi paket yaptırıp İnönü'ye yürümeye başladık. Orkun güzel bir şey söyledi yürürken, "Boşken bu yol hiç uzun gelmiyor". Cuma günü ve Ramazan ayı olmasına rağmen, sezonun İnönü'de seyircili ilk maçı olması, şampiyonluk sonrası ilk kez taraftar karşısına çıkılacak olunması ayrı bir önem katıyordu maça. İnönü yolundaki kalabalıkta yürümek zordu Orkun'un dediği gibi.

Aslında maçı detaylı ve anlaşılabilir izlemek için en iyi yerlerden birindeydik. Yeni Açık'ın en üstünde yerimizi aldık, sağ çaprazda. Ama United maçında Owen'a tükürmek için daha yakında olabiliriz, değil mi Şaban? Liverpool forması mı atsam sahaya?

Neyse, maç sonrası yazının bu kadar gecikmiş olma sebebi, İnönü'den eve geldikten sonra bloga bir daha bakamamam oldu. Cumartesi erkenden işe gitmem gerekti ve sonrasındaki hikayeyi de Douglas yazdı zaten. Anca kendime geliyorum.

Takımın ilk 4 maçta 3 beraberlik almış olması homurtuların yükselmesine sebep oluyor, farkındayım ama takım bence kötü değil. Kötü olan forvet hattı, yoksa gerçekten sağlam duran bir takımız. Defans hattında Ferrari canlı izlediğim ilk maçta yaptıklarıyla bana güven verdi. Nerede durması, nerede müdahale etmesi gerektiğini bilen, alamayacağı kafa toplarına göstermelik çıkmayan bir oyuncu. Tribünler de oyununu gayet beğenmiş olacak ki maç sonrasında soyunma odasına yönelen son kişi olan Ferrari'yi dakikalarca alkışladılar. Solda Üzülmez ve Köybaşı rotasyonu olacağını biliyoruz zaten. İsmail'de bir sıkıntı yok kendi adıma. Sağı bir türlü oturtamadık yalnız. Erhan, Rıdvan ve daha ilk maçından İbrahim Kaş denendi. Kaş da bekleneni veremedi bence, ancak henüz ilk maçı. Toraman geldiğinde Denizli onu sağ tarafta mı kullanacak yoksa yabancı sıkıntısı söz konusu olacağından Sivok'u kesip Ferrari'yle mi oynatacak göreceğiz. Ben Rıdvan'ın üzerinde durulması taraftarıyım. Ekrem de sakatlıktan döndü gerçi, hatta girdiği gibi galibiyeti getiriyordu ama direğe takıldık.

Şaban her yaptığı harekette Serdar'a saydırsa da ben çok beğendim bu maçta ki Şaban olumlu hareketlerinde de denemdiğini bırakmadı. Orta alanda da çok büyük bir problem yok açıkçası. Fink ve Ernst'in neler yaptığını, ne kadar sağlam olduklarını biliyoruz zaten. Denizli Tabata'yı bu ikiliyle nasıl kullanacak merak ediyorum. Ben probleme geleyim yavaştan. Forvet hattı çok ama çok formsuz. Şu maçta 2 topun direkten döndüğünü gördük, galibiyet de gelebilirdi ama ben yine aynı düşünecektim. Holosko her aldığı topu harcadı. Pas atması gerektiği yerde atmadı, gereksiz driplingler yaptı. Aslında Nihat ile birbirlerini baltaladılar. Tello oyunda hiç yoktu neredeyse ama asıl Nihat'ın üzerindeki baskıya gelelim. Seneler sonra taraftarının önüne çıktı ve herkes ondan gol bekliyordu. Ben Nihat'ın ilk golünden sonra açılacağını düşünüyorum ama o ilk golü bulma konusundaki aceleciğinden ne yapacağını şaşırıyor. Daha müsait poziyondaki arkadaşına gidecek bir kaç topa müdahale ederek pozisyonları öldürdü bu maçta. İlk yarıda direkten dönen topu gol olsa rahatlayacaktı belki de. Nihat Beşiktaş formasıyla hazırlık maçları da dahil henüz golle buluşamadı. Forvetin formsuzluğu bir yana taktik yapısında da problem söz konusu. Gol beklediğimiz Nihat orta sahada geziniyor, Holosko kanada iniyor. Ceza sahasında sabit bir oyuncumuz yok. Holosko ve Nihat'ın devamlı gezmesi birbirlerini baltalamalarına neden oluyor çoğu zaman. Bobo döndüğünde sol kanatta kullanmaktan vazgeçmemiz lazım.

Ben biraz daha sabır diyorum. Maçın stresiyle ve alınan beraberlikle niye kombine aldık ki gibi laflar ettim ama sakin kafayla düşününce işlerin yoluna gireceğini düşünüyorum. Milli maç arası iyi oldu gibi...

Fotoğraf: Fanatik

2 yorum:

Sheed dedi ki...

tabata olayını, demirören bağlantılı her şeyi yok sayarak konuşuyorum -ki kombine aldık, başka çaremiz yok- bu takım avrupa'da daha fazla tatmin edebilir bizi.. ancak denizli united maçının provasını yapar gibiydi.. örnekse sağ bekte rıdvan yerine kaş tercihi, fink-ernst ikilisinden maç boyu vazgeçmemesi, vazgeçtiğinde de inceman'ı alarak aynı sistemi sürdürmesi..

ben beklerde kaş/toraman ve ekrem tercihlerini bekliyorum united'a karşı.. holosko için çok önemli bi piyasa maçı olacak, farklı davranacaktır.. ancak keşke nihat golünü atıp rahatlamış bi halde çıksaydı o maça.. fergie benzer şeyleri owen için söylüyordu burnley maçından sonra, nihat da senin ve fergie'nin bahsettiği o sıkıntıyı yaşıyor.. eski bi liverpool oyuncusu ve uzun süredir formsuz bi owen buna ihtiyaç duyabilir, normaldir.. fakat sen beşiktaş'ın çocuğusun, sociedad'da attığın her gole beşiktaş gol atmış gibi sevinmiş bu taraftar zamanında, çok değil 1 sene önce türkiye'yi gruptan çıkardın, bu psikoza girmen yersiz bence böyle bi topçuysan..

Saban dedi ki...

Serdar oyundan çıkarken ayağa kalkıp alkışlamadım mı dayı? Günahımı alıyosun :D