Fenerbahçe'nin Bilet Sorunsalı

Fenerbahçe 55 TL'lık kale arkası biletlerini anlaşılır kılabilmek için, şu linkten ulaşabileceğiniz klasik saçma basın bildirilerinden birini daha yayınlamış. Bildiride kafa karıştırmak için, o kadar rakam ve yüzde var ki, konuyu anlamak için bunları ayıklamak gerekiyor. Siz yapmayasınız diye ben size yapayım.

"Şükrü Saracoğlu Stadyumu kale arkası tribünleri için 55,00 TL'ye satılan her biletin açılımı şu şekildedir;

1-) 55,00 TL'lik bilet bedelinden %10 Biletix, %18 KDV, %10 Federasyon payı, %7 sair (Stat kirası, hakem ve gözlemci ücretleri, stattaki özel güvenlik ücretleri, stat temizlik ücretleri vs.) olmak üzere toplam %45 kesinti uygulanmaktadır. Bu zorunlu kesintilerin toplamı 24.75 TL'dir. 55.00 TL olan bilet ücretinden Fenerbahçe Spor Kulübüne kalan meblağ 30.25 TL'dir."

"(Merkez Bankasının bugünkü döviz satış kuru baz alındığında 30.25 TL (14.3 Euro'dur)

Geçen sezon kale arkası biletlerimiz 44.00TL'den satılmıştır.Kesintiler sonrası kulübümüze bilet basına kalan meblağ 24.2 TL idi..Bu sezon kesintiler sonrası kulübümüze bilet başına kalan miktarın 30.25 olduğunu hatırlatırsak iki sezon arasındaki ücret düzenlemesinin kulübümüze yansıması 6.05 TL'dir.Günlerdir basın tarafından çıkartılmaya çalışılan sanal fırtınaya kaynak oluşturan meblağı sizlerin de göreceği gibi Fenerbahçe Spor Kulübü'nün kasasına giren sadece 6.05 TL'den ibarettir."

En baştan söyleyelim, ortadaki Euro hesaplamasının konuyla hiçbir alakası yok. 14 Euro'nun oraya koyulma sebebi, "Bakın ne kadar az para alıyoruz" algısı yaratabilmektir. Yoksa 14 Euro'ya Anadolu'da kombine alan var.

Yazının girişinden de anlıyoruz ki, Fener yönetimine göre, bilet fiyatlarının yüksek olmasının tek sebebi kesintiler. İyi de bu kesintiler bir tek Fener'e mi var. Hadi Biletix herkesin maçını satmıyor, diğer kesintiler kalan 17 takımın cebinden her maç çıkmıyor mu? Çıkıyor. Niye sadece Fenerbahçe için sorun oluyor?

Bir diğer sorun da, ülkede alım gücü düşerken, Fenerbahçe'nin "Sadece 6 liracık zam yaptık" söylemleri. Telsim Tribünü'nün kapasitesi 10.934, Migros'un ise 10.813. Topla, 21.747. Çarp 6 ile, 130.482 TL kemiksiz. İçerde en az 25 maç oynasa, eder 3.262.050 TL. Fenerbahçe'nin kazandığı parada gözüm yok, ama şöyle bir gerçek var. "Merchandising" denince Türkiye'de 1 numara Fenerbahçe, bunu herkes kabul ediyor. Senin taraftarın formasıydı, tişörtüydü, telefon hattıydı, bardağıydı, dergisiydi alıyorsa, sen de taraftarına karşı daha insaflı olmak zorundasın. 44 TL, TSL'deki bir Fenerbahçe maçı için gayet yüksek bir meblağ iken, birden 55 TL oluyor.

"3-) 2007- 2008 Futbol sezonunda kale arkası bilet ücretlerimiz 30.00 TL idi. 2008 -2009 sezonunda ise kale arkası tribün biletlerimizin 44.00 TL'den satılmıştır. Bu iki sezon arasındaki oransal artış %46 olarak gerçekleşmiştir.

2009 – 2010 sezonu olarak belirlenen bilet ücretlerimiz ise 55.00 TL'dir . Geçen sezonla kıyaslandığında düzenleme oranı %25'dir.

Bazı yayın organlarının son günlerde kasıtlı olarak yazdıkları haberlerin aksine bir sezon öncesine kıyasla kale arkası tribün bilet ücretleri %46 yerine %25 oranında revize edilmiştir.

Söz konusu gazetelerde yer alan haberlerdeki iddiaların aksine, kale arkası tribünlerimizdeki yeni sezon bilet ücretleri için yapılan düzenleme bir sezon öncesine göre %21 oranında daha düşük tutulmuştur."

Yine aynı kafa karıştırma taktiği. "Biz bu sene daha az zam yaptık." demeye geliyor iş. Zam dendiği için, hemen TÜFE oranlarına bakalım. Temmuz 2008 TÜFE oranı, Temmuz 2007 TÜFE oranına göre yüzde 12'lik bir artış gösterirken, yani satılan bir mal, bir yılda ortalama %12 zamlanmışken, Fenerbahçe kale arkası kombinesi %46 zamlanmış. Bu seneki bilet fiyatlarının bu kadar tepki çekmesinin sebebi, aslında bir sene önce 30 TL'den 44 TL'ye çıkarılması. Dolayısıyla 44 TL'nın üzerine istediğin kadar zam koy, hep pahalı olacak.

Şu olayı iyice anlatmak için basit bir örnek vereyim. Normal TÜFE zammıyla 2007 Temmuz'unda 100 lira olan bir mal, 2008 Temmuz'unda 112 lira, 2009 Temmuz'unda da (TÜFE oranı 5.39) yaklaşık 118 lira oluyor.

Bu 100 liralık malı Fener'in zam hesabıyla hesaplarsak eğer, 2007 Temmuz'unda 100 lira olan bir mal, 2008 Temmuz'unda 146 lira, 2009 Temmuz'unda da 182.5 lira oluyor. Yukarıdaki Türkiye gerçekleri, bu da Fenerbahçe gerçekleri. Türkiye'de taraftarından en çok para kazanan takımın yaklaşımı bu.

4-)Kale arkası tribünlerimizin 2007 – 2008 sezonundaki kombine satışları ise 500.00 TL'idi.
2008 – 2009 sezonunda ise bu ücret 600.00 TL olarak gerçekleşmiştir. Artış oranı bir önceki sezona göre %20 olmuştur.

2009 – 2010 sezonunda kale arkası tribünlerimizin kombine satış ücretleri ise 700.00 TL'dir.
Bir önceki sezona göre gerçekleşen düzenleme %16'dır. Bu hesaplamadan da kolaylıkla anlaşıldığı gibi, kombinelerimizdeki revize oranı bir önceki sezona göre, %4 daha düşük gerçekleşmiştir.

Sezonluk kombine kart satışı başladığında 700.00TL'ye olan ücrete 8+4 taksit (Fenerceill kullanıcılarına +4) uygulanmaktaydı.(Aylık taksit oranı 58.00 TL'idi.)

Bugün ise 700.00 TL karşılığı kale arkası tribünlerimizden kombine alan taraftarlarımız bu bedeli dilerlerse 6 taksitte ödeyebilirler. Kendileri eğer faturalı Fenercell GSM hattı kullanıcısı iseler 6+4 kombine kartı bedelini 10 taksitte ödeyebilmekteler. Bu da aylık 70.00 TL'lik taksit kolaylığı sağlamaktadır..

Bu da yaklaşık olarak yukarıda yazdıklarımla benzer bir durum. Fakat eleştireceğim nokta farklı, kombinesi olmayan taraftara sütü bol inek muamelesi yapmaktan bahsediyorum. Takımın kombineye olan ilgiyi arttırmak istemesi mantıklı, ama kombine alamayan kesime de ayrımcılık yapması saçma. Bugünün Türkiye'sinde, gerek nakit gerek kredi kartıyla 700 lirayı ödeyebilecek kişi sayısı kısıtlı. Hatta tek bir maça gidebilmek için, bir ay önceden para biriktiren taraftarlar var bu ülkede. Bu taraftarları (yani fakirleri) stattan dışlamak doğru bir davranış değil. Fenerbahçe bunun temellerini Taraftar Kart uygulaması ile attı, şimdi Fenercell avantajları adı altında cilasını çekiyor.

Yazı tamamen Fenerbahçe'nin saçma basın açıklaması ile alakalı ama, Beşiktaş'ın taraftarlarına attığı kazığı da belirtmem lazım. Niyet ettim ilk defa kombine alayım diye, uğraştım, babamı kandırdım "Baba bak taksitle zaten, taksiti gelince parasını vereceğim" ayakları yaparak kredi kartını aldım. Bugün de İnönü'ye gittim, kombinemi aldım. Fakat taksitlere bakınca ne göreyim. Peşin 240 çekmişler karttan, hadi ona eyvallah da, ikinci taksit Eylül'ün 1'inde. Yani 600 liralık kartın ilk taksidi 360 lira ise, nasıl bir taksitlendirme oluyor bu. Babamın kart ekstresi de her ayın 3'ünde kesildiği için, açık açık babalara gelmiş durumdayım.

Şu bir gerçek ki, Beşiktaşlı da olsak, Fenerli de olsak, her ne kadar eleştirimizi de yapsak, takımımızın renginde ne görürsek görelim, para bayılmadan duramıyoruz. Fakat "gerçek taraftar" dedikleri böyle mi olmalı, emin değilim.

Not: Buraya kadar okuduysan, alnından öpüyorum sevgili okur.