17 Aralık 2009 Perşembe

Maskot Yaratamamak

Yukarıdaki FIFA 2010 Dünya Kupası maskotu. İsmi Zakumi, bir leopar. Baktığınızda güzel bir çalışma çıkmış ortaya, renkler güzel, Güney Afrika'yı anlatıyor. Çizimi geçtim, gerçeğe bile güzel aktarılmış. Nereye geleceğim, tahmin edeceğiniz gibi FIBA 2010 maskotuna...

Ben mi çok önem veriyorum böyle şeylere bilmiyorum ama görseller bu tür turnuvaların en eğlenceli kısımlarıdır. Göze hitap etmeli, insanların beğenmesi sağlanmalı. Mesela Footix, Fransa 98'i sevdiren şey olmuştu bana. Sırf onun için t-shirt aldırmıştım. Çevremde konuştuğum çoğu kişi henüz ismi olmayan van kedisini beğenmemiş, benim gibi. Burada bilgileri detaylı bir şekilde verilmiş. Kulakları ve kafası ay şeklini andırıyormuş, tamam eyvallah da ne gerek var ki? Kendini köpek zannediyormuş, tamam da ne alaka? Van kedileri kendilerini köpek mi zannediyorlar? Ben bulamadım, bilen varsa söylesin lütfen. Çizim kısmını beğenmedim ama gerçeğe iyi yansıtmışlar. Ama maskotu beğenmediğimden o da bir anlam ifade etmiyor benim için. Ben anlamadım ama ya, organizasyonun logosu güzel, mesela linkteki resimde arka plandaki poster çalışması gayet hoş. Hatta daha önce koyduğum konsept illustrasyonlar da gayet güzel ama bu kimden çıkmış böyle?

Burada da, 2011'de Erzurum'da düzenlenecek olan Üniversite Kış Olimpiyatları'nın maskotu çok güzel olmasına rağmen, ortaya facia bir kostüm çıkmış, bence.

Son olarak, geçtiğimiz hafta Abdi İpekçi'de düzenlenen Avrupa Kısa Kulvar Yüzme Şampiyonası'nın maskotundan bahsetmek istiyorum. Şaban ile Taksim'de takılmıştık ve meydanda tam ayrılacakken, metronun arkasına kurulmuş koca standı ve dev ekranı görüp izlemeye başladık. Şampiyona henüz başlamamıştı ve videoda Abdi İpekçi'nin nasıl havuz haline getirildiği ile ilgili görüntüler ve tanıtım reklamı yayınlanıyordu. Tanıtımda Droppy adındaki maskotu görünce şok oldum resmen. Sonra meydanda dolandığını gördüm, gidip bilader çıkar şu kostümü diyecektim, Şaban zor tuttu. Yüzme şampiyonası ya, su damlasını çağrıştırması gerekiyor. Ben ilk gördüğümde aklıma sperm geldi, kusura bakmayın. Ha, sperm de su da iyi yüzer, o konuda haklılar.

Son günlerde reklam ajanslarının bedavadan para kazandıklarını düşünmeye başladım. Zormuş gibi gösterilen süreçlerin aslında yayıla yayıla yapmaktan başka bir şey olmadığını anladım. Özensiz işler yapılıyor. Bunda, firmaların ne istediğini bilmemesi ve kreatif düşünceden, estetikten yoksun olmaları geliyor sanırım. Ya da ben bir halt beğenmiyorum...

Hiç yorum yok: