Şaban ve Gürkan işin Beşiktaş kısmını yazınca bana da Manchester tarafını yazmak kaldı. Yine de belirtmek istiyorum ki Beşiktaş'ın kazanmasını istedim elbette, o kadar da apaçi değiliz...
Öncelikle, Beşiktaş'ın bu başarısı; 'United yedek kadroyla çıktı abi' klişesine bağlanmamalı, aynısı Fenerbahçe için de yapılmıştı zamanında. Evet, Manchester yedekleriyle ve hatta genel olarak da geleceklerine yatırım yaptığı ve büyük ihtimalle Sir'ün asırlık United ağacında tohumu olduğu son meyveleri izledik geçen gece. Evet, Manchester belki as kadrosuyla çıksa Beşiktaş'ı darmadağın edebilir, belki 5, belki 8, belki 10 atabilirdi ama bilemeyiz ki belki de Beşiktaş yine de kazanabilirdi. Sonuç itibariyle İnönü'de canlı canlı izlediğim ilk karşılaşmada her ne kadar Beşiktaş'ın oyununu beğenmediysem de az daha beraberlik çıkaracaklardı. Bunlara kafa yormamak gerek, 'United yedeklerle çıktı.' ama bu herifler herhangi baba bir Avrupa liginde zirveyi, en kötü ihtimalle de orta sıraları zorlayacak adamlar. Bunun yanı sıra çeşitli bloglarda, gazetelerde ve başka mecralarda da yazıldığı gibi, gruptan çıkmayı garantilemiş, ligi de düşünerek pek kasmayacak olan as kadro yerine bir an evvel kendini göstermeye çalışacak genç ve diri bir kadro daha büyük tehlikeydi Beşiktaş için. Neyse, gelelim işin United kısmına...
Foster, United için bir şaka olmaya devam ediyor. RedCafe'de de maç sırasında ve maçtan sonra konuşulan konulardan biri bu. United taraftarları bu kaleciyi bir türlü benimseyemedi. Eğer gerçekten İngiltere milli takımına yeni bir kaleci kazandırmaya yönelik bir hareketse bu, sikerim öyle İngiliz Milli Takımını çok afedersiniz. Belki büyük konuşuyorum, belki ileride pişman olacağım bunları söylediğimden ötürü fekat; 'bu heriften cacık neyim olmaz!' Şu an Van Der Sar'ın sakatlığında kaleyi devralmış durumda; ki bana göre Kuszczak bile daha verilmi olacaktır, umarım VDS bir an evvel iyileşir de bu kâbus biter. (Tabi bunları yediği golden ötürü söylemiyorum zira her ne kadar VDS'nin o golü yemeyeceğini düşünüyor olsam da Foster'ın Rafael'den sekip birden yön değiştiren ve özellikle de pis bir noktaya doğru yönelen o topu çıkarması kolay değildi.)
Fabio ve Rafael kardeşleri ilk gördüğüm günden beri tutuyorum, bu çocuklar geleceğin Neville kardeşleri olacak ve onlardan da fazla randıman verecekler. Özellikle United'ın idmanlarına kadar takip eden United sempatizanı İngiliz kardeşlerime bakacak olursak Sir de bu tek taşak ürünlerinin üzerine fazlasıyla titriyor. Gönül isterdi ki bu iki kardeşi dün bir arada görebilseydik.
Darren Gibson ise sevsem mi yoksa sevmesem mi duyguları arasında beni çelişkiye düşüren bir insan. United gol yiyene kadar iyi oynuyordu, sonra saçmaladı. Bunun nedeni kendisinin insiyatif almak istemesi bana göre ama Cem'in 'Reserve takımda her topla buluşmak var bir de As takımda. İkisinin yükü çok farklı.' (Bu minvalde bir şeydi sanırım. Zaten yorum olarak bırakır kendisi tam olarak ne dediğini. Öptüm Cem...)
Macheda geçen sene fazla abartıldı sanırım, son saniyelerde gelen kritik gollerle ün yapan Macheda'yı dün pek etkili göremedim. Evet, bir kaç ciddi gol girişimi oldu ama öyle kaldı o da işte, zaten bunları da bulamıyorsa United'da oynamasın arkadaş. Adam olacağa benziyor yine de ne yalan söyleyeyim.
Welbeck değişik bir tip, bilekleri ve hızı çok iyi. Bana Şon Rayt Filips'in 'gençliğini' andırıyor ama izlediğim diğer maçlarından daha iyi değildi o da dün gece.
Aslına bakarsanız böyle tek tek değerlendirmek yerine şunu söylesem yeterdi, Obertan'ın böyle geri dönüş yapacağını sanmıyordum! Gün geçtikçe daha da iyi oluyor. Karşısındaki rakip Üzülmez'di, eyvallah da herif de çatır çatır oynadı, aktı be abi! Belki bir Beckham, Cristiano Ronaldo olamayacak ama kendi stiliyle bir ikon hâline gelebilir bu çocuk United'da, şimdiden bahisleri açıyorum bak demedi demeyin.
United'ın kazanması gereken bir karşılaşma değildi ama kazanmalıydı. Rakibini asla küçümsemeyeceksin arkadaş! Öyle yedeklerle çıkayım dersen, eline verirler. Hani desem ki Sir kazanmaya ihtiyaçları olmadığı için bu kadroyla çıktı ama maç boyunca asabiyetten asabiyetlere koştu yine. Yine uzatmada 5 dakika aldı, şaka gibi.
Ertem Şener'in yine koparttığı, Rüştü'nün ve Batuhan'ın geçmişten sahneler sergilediği, Tello'nun daha bir sempatik futbolcu olduğu, Ernst'in ve Ferrari'nin bir kez daha parladığı, United'ın gençlerinin umut verdiği bir karşılama izledik işte fena mı? Beşiktaş ya da United sempatizanı olmayan biri için sıkıcı bir maçtır belki de ama ben keyifle izledim 90+5 dakika'yı.
O değil de CL Fantasy'de de United'ın yedeklerle çıkacağını bile bile sakat Mutu'nun yerine Berbatov'u almışım, sıçılır da bu kadar sıçılır.
Öncelikle, Beşiktaş'ın bu başarısı; 'United yedek kadroyla çıktı abi' klişesine bağlanmamalı, aynısı Fenerbahçe için de yapılmıştı zamanında. Evet, Manchester yedekleriyle ve hatta genel olarak da geleceklerine yatırım yaptığı ve büyük ihtimalle Sir'ün asırlık United ağacında tohumu olduğu son meyveleri izledik geçen gece. Evet, Manchester belki as kadrosuyla çıksa Beşiktaş'ı darmadağın edebilir, belki 5, belki 8, belki 10 atabilirdi ama bilemeyiz ki belki de Beşiktaş yine de kazanabilirdi. Sonuç itibariyle İnönü'de canlı canlı izlediğim ilk karşılaşmada her ne kadar Beşiktaş'ın oyununu beğenmediysem de az daha beraberlik çıkaracaklardı. Bunlara kafa yormamak gerek, 'United yedeklerle çıktı.' ama bu herifler herhangi baba bir Avrupa liginde zirveyi, en kötü ihtimalle de orta sıraları zorlayacak adamlar. Bunun yanı sıra çeşitli bloglarda, gazetelerde ve başka mecralarda da yazıldığı gibi, gruptan çıkmayı garantilemiş, ligi de düşünerek pek kasmayacak olan as kadro yerine bir an evvel kendini göstermeye çalışacak genç ve diri bir kadro daha büyük tehlikeydi Beşiktaş için. Neyse, gelelim işin United kısmına...
Foster, United için bir şaka olmaya devam ediyor. RedCafe'de de maç sırasında ve maçtan sonra konuşulan konulardan biri bu. United taraftarları bu kaleciyi bir türlü benimseyemedi. Eğer gerçekten İngiltere milli takımına yeni bir kaleci kazandırmaya yönelik bir hareketse bu, sikerim öyle İngiliz Milli Takımını çok afedersiniz. Belki büyük konuşuyorum, belki ileride pişman olacağım bunları söylediğimden ötürü fekat; 'bu heriften cacık neyim olmaz!' Şu an Van Der Sar'ın sakatlığında kaleyi devralmış durumda; ki bana göre Kuszczak bile daha verilmi olacaktır, umarım VDS bir an evvel iyileşir de bu kâbus biter. (Tabi bunları yediği golden ötürü söylemiyorum zira her ne kadar VDS'nin o golü yemeyeceğini düşünüyor olsam da Foster'ın Rafael'den sekip birden yön değiştiren ve özellikle de pis bir noktaya doğru yönelen o topu çıkarması kolay değildi.)
Fabio ve Rafael kardeşleri ilk gördüğüm günden beri tutuyorum, bu çocuklar geleceğin Neville kardeşleri olacak ve onlardan da fazla randıman verecekler. Özellikle United'ın idmanlarına kadar takip eden United sempatizanı İngiliz kardeşlerime bakacak olursak Sir de bu tek taşak ürünlerinin üzerine fazlasıyla titriyor. Gönül isterdi ki bu iki kardeşi dün bir arada görebilseydik.
Darren Gibson ise sevsem mi yoksa sevmesem mi duyguları arasında beni çelişkiye düşüren bir insan. United gol yiyene kadar iyi oynuyordu, sonra saçmaladı. Bunun nedeni kendisinin insiyatif almak istemesi bana göre ama Cem'in 'Reserve takımda her topla buluşmak var bir de As takımda. İkisinin yükü çok farklı.' (Bu minvalde bir şeydi sanırım. Zaten yorum olarak bırakır kendisi tam olarak ne dediğini. Öptüm Cem...)
Macheda geçen sene fazla abartıldı sanırım, son saniyelerde gelen kritik gollerle ün yapan Macheda'yı dün pek etkili göremedim. Evet, bir kaç ciddi gol girişimi oldu ama öyle kaldı o da işte, zaten bunları da bulamıyorsa United'da oynamasın arkadaş. Adam olacağa benziyor yine de ne yalan söyleyeyim.
Welbeck değişik bir tip, bilekleri ve hızı çok iyi. Bana Şon Rayt Filips'in 'gençliğini' andırıyor ama izlediğim diğer maçlarından daha iyi değildi o da dün gece.
Aslına bakarsanız böyle tek tek değerlendirmek yerine şunu söylesem yeterdi, Obertan'ın böyle geri dönüş yapacağını sanmıyordum! Gün geçtikçe daha da iyi oluyor. Karşısındaki rakip Üzülmez'di, eyvallah da herif de çatır çatır oynadı, aktı be abi! Belki bir Beckham, Cristiano Ronaldo olamayacak ama kendi stiliyle bir ikon hâline gelebilir bu çocuk United'da, şimdiden bahisleri açıyorum bak demedi demeyin.
United'ın kazanması gereken bir karşılaşma değildi ama kazanmalıydı. Rakibini asla küçümsemeyeceksin arkadaş! Öyle yedeklerle çıkayım dersen, eline verirler. Hani desem ki Sir kazanmaya ihtiyaçları olmadığı için bu kadroyla çıktı ama maç boyunca asabiyetten asabiyetlere koştu yine. Yine uzatmada 5 dakika aldı, şaka gibi.
Ertem Şener'in yine koparttığı, Rüştü'nün ve Batuhan'ın geçmişten sahneler sergilediği, Tello'nun daha bir sempatik futbolcu olduğu, Ernst'in ve Ferrari'nin bir kez daha parladığı, United'ın gençlerinin umut verdiği bir karşılama izledik işte fena mı? Beşiktaş ya da United sempatizanı olmayan biri için sıkıcı bir maçtır belki de ama ben keyifle izledim 90+5 dakika'yı.
O değil de CL Fantasy'de de United'ın yedeklerle çıkacağını bile bile sakat Mutu'nun yerine Berbatov'u almışım, sıçılır da bu kadar sıçılır.
5 yorum:
şeydi baba demek istediğim gibson konusunda (zaten yazının tamamını okumadım, algida seçicilikle cevap hakkını gördüm hemen):
gibson, yanında fletcher ya da scholes ile, efendime söyleyeyim önünde adı welbeck olmayan herhangi biriyle oynadığında görev tanımı belli olduğundan daha verimli performans ortaya koyuyor.. dünse hücumda şartlar gereği ayağına bakılan bi isim oldu, zaman zaman -iyi dönemindeki- carrick rolüne soyunmaya kalktı ve kötü tercihler yaptı.. ama ben yine de direncini, anderson'unkilere nazaran çok daha sağlıklı ilk paslarını falan beğendim.. sanırım göze batan ve onu olduğundan kötü gösteren çektiği şutlardı.. carrick girdikten sonra daha iyi olduğunu söyleyemeyiz..
tabi ben maçı odamda yarattığım kurtarılmış bölgede, tv koltuğunun üzerine basar vaziyette ve zaman zaman yastığı ısırarak izledim.. pek sağlıklı değil görüşlerim.. ama yazıdan çıkarılan cem'in bu sözleri sarhoşken ettiği olmuş.. ki hiç alakası yok, alkolü lakers ve beşiktaş tribünlerinden kaldırdık.. ismo-şaban-gürkan bilir..
bu arada VDS iyileşti ve oynamaya başladı dayıcım.. hatta cska maçlarında da o kaledeydi, uzun zamandır oynuyor.. sen arayı fazla açmışsın..
bi de fantezi notu: c. ronaldo 10 dakika arz-ı endam edince, üçüncü yedeğim köybaşı yedekte kaldı -ki diğer yedekler girdi- ve 9 puandan oldum.. ah be ronaldo, sana küfür etmeyi özlediğimden değil de..
ben hala içiyorum dayı. fener maçında da gördük, içince bişey olmuyormuş. zaten benim için geçerli değil, içerken liverpool çakmıştı irish'te hehe
şu ladyboy avatarını da iverson falan yapsan da havamızı bulsak..
içki totemi lakers maçlarında çok büyük oldu.. taksim 0-3, tophane+orkunlar 3-0
e olur amına koyayım o kadar hata, bırak izlemeyi takip bile edemiyorum 3 haftadır Premier Lig'i. 9-1'i bile buradan öğrendim, maçları izlerdim lan ben. Gençliğimi aldılar elimden!
Yorum Gönder