27 Haziran 2009 Cumartesi

Hapishane Öyküleri

Cezaevindeki kadınlara okuma yazma öğretmek amacıyla ziyaret yapıldı geçen cezaevine. Çok acayip bir hikayeye rasladım, paslamadan geçemeyeceğim.

Kadın 40-50 arası yaşlardan birinde ikamet etmekte, orası bariz. Taşra kadını olduğu da her hâlinden belli. Kocasından gördüğü şiddeti de buna bağlayabiliriz tabi doğal olarak. Zaten aşağılamak için söylememiştim.

'Neden buradasın Teyzem?' diyoruz, zarf atalım da anlatsın hikayesini biz ince belli bardaktan çayımızı içip sigara tüttürürken. Derdine de ortak olalım, gönlünü ferah tutabilelim istiyoruz tutabildiğimiz kadar. Fakat ortaya traji-komik bir hikaye çıkıyor, gülmemek için zor tutuyorum kendimi. Bu kadarını da beklediğimi söyleseydim yalan söylemiş olurdum;

Kocam beni dövüp duruyordu. Eli çok ağırdır, çok canımı yakardı. Tak etti canıma, iki tane adam tuttum biriktirdiğim parayla. Bunu şöyle eşek sudan gelinceye kadar dövsünler de yıllarca çektiklerimi bir nebze de olsun anlasın istedim. İstemez olaydım...

Bokunu çıkarmışlar, döve döve öldürmüşler herifi. Kocamı dövüp öldürmüş olsalar gam yemezdim, bir de elin adamını kocam zannedip döverek öldürmüşler. İşte o yüzden, azmettirmekten buradayım ben.

Hiç yorum yok: