30 Nisan 2010 Cuma

Beşiktaş-Türk Telekom

Bu hafta şu maça gitmek için kastım resmen, Ricky Davis'e sataşmak vardı işin ucunda. Gün boyunca, benim ve Şaban'ın elinde tuttuğu pankartları hazırlamakla uğraştım, dörder adet A4 kağıdın önce ayrı ayrı basılıp, pritt ile yapıştırılıp ardından da bantla sağlamlaştırılması... Bildiğin alın teri var. Çağrı baba da kendi emeğini koymuş, almış kartonu girişmiş. Sonundaki ekleme de güzel. Salona girer girmez Telekom benchinin karşısına konuşlandık. Kısa tereddütler, maçta mı açsak derken "Ricky" seslenmeleri başladı bizden. Önce bir göz ucuyla baktı, sonra tekrar döndü. Zannediyorum ki triple double kısmını görünce, duyamadığımız ama bozuk suratla söylediği kısa biz sözcük küfür içerikliydi, amacımıza ulaşmıştık. Bir güvenlik görevlisi ve amiri hızlı adımlarla yanımıza doğru geldi. Görevli elimizdekileri almak için hareket ederken, sağ alt çaprazda oturan, benim uzun zamandır maçlara gitmesem de Akatlar'dan tanıdık gelen birinin işaretiyle bıraktı. Amiri geldiğinde, ben direk "Hocam küfür yok içinde. Takılıyoruz, hikayesi var." tarzında şeyler söyledim. Amir'den ise; "Çocuklar, şimdi ben orada ne yazıyor bilemem ama ceza almayalım gözünüzü seveyim." yanıtı geldi. Olay tatlıya bağlanıp amir gidince kopuş oldu tabi. Maç da "Ricky! Are you player?" esprileri ve pankartların zaman zaman kaldırılmasıyla geçti.Şu pankartlar Ricky'i maçtan kopardı resmen aga, biz görevimizi yaptık ama sen Lamayn Wilson'ı tutamazsan biz ne yapalım? Neyse geyik bir yana, pankartın hikayesi için şuradan saflar başlığının ilk paragrafını okumanız yeterli. Bu arada, maçtan sonra Beşiktaş Çıtır'da Caner Eler, Orkun Çolakoğlu, Alim Karasu, Çağrı Turhan, Sam Pekdogru ve Şaban'ın katılımıyla, Liverpool-Atletico Madrid maçı bahanesiyle başlayan ama muhabbetin tavan yaptığı saatler de keyifle geçti, ne kadar Forlan'ın golüyle bitse de. Şimdi San Antonio-Dallas'ı bekliyorum, gece henüz bitmedi.

PS: Şaban tam bir Ulvi yalnız.

5 yorum:

Rigaudeau dedi ki...

Ricky 2/10 FG ile oynamış, taraftar daha ne yapsın sen adamların en çabuk adamını, sahadaki beşindeki en ağır adamla tutmaya çalışırsan olacağı bu, devrede sadece 22 sayı yemiştik adamdan. Takımın çok eksiği ve bir sürü çok başka derdi var da, Ercüment Sunter'in yancısı, daimi asistan, geçici head coach tarafından outcoaching edilmeyi başaran Burak Bıyıktay'a da sevgiler...

Sheed dedi ki...

saçmasapan bi bilgisayardan yazıyorum, bıyıktay olayına girmeyeceğim de bu maça gitme sebebimle sene boyunca inönü'ye gitme sebebim aynı.. yoksa işim olmaz..

mamir..

mehmet emir dedi ki...

seneye de sebebin olayım raşidik.

Sheed dedi ki...

yanlış anlaşılmışız, gay olmuş biraz.. maça gitme sebebim batug.com tayfası genel olarak, amir-mamir-memir kelime esprisi bundan bağımsız..

Sir Douglas McGiven dedi ki...

sus lan anladık biz, ibne!