9 Şubat 2010 Salı

Stilyagi

1950'li yıllardaki baskıcı Sovyet rejimi döneminde Amerikan kültürüne ilgi duyan Rus gençlerini anlatan bir film Stilyagi... Tabi işe biraz daha ilgi katmak için de bu konunun etrafında şekillenen bir de aşk hikayesi mevcut.

Babası diplomat olan Fred'in başını çektiği grup renkli elbiseleri, farklı müzik beğenileri (Caz - Rock'n Roll) ve ilginç partileriyle dikkat çekmektedir. Onlardan pek hazetmeyen Komünist Parti'nin gençlik kolu Konsomol ise 'züppeler' denen bu grubun üzerinde sürekli bir baskı oluşturmakta ve kovalayan tarafı temsil etmektedir.

Filmin aşka bağladığı boyut ise Konsomol'un züppelere yaptığı baskınlardan birinde Polza'yı (Oksana Akinshina, bu ablanın güzelliğine dikkat!) gören 'yoldaş' Mels'in onun için tüm geçmişini silip züppeler arasına girişi ile başlıyor.

Komünist rejimin belki de en çok tepki çeken 'tekdüze yaşam' dayatmasını ve Putin döneminin de o dönemlerde yaşanan baskılara geri dönüş sinyalleri verdiğine dair eleştirilerini filminde 'gizliden de olsa' yansıttığını belirten yönetmen Valery Todorovsky bir gazeteye verdiği demeçte; o gençlerin rejime kesinlikle karşı olmadıklarını, sadece monoton bir hayattan kurtulup hayatı biraz daha renkli görebilmek istediklerini belirtmiş.

Film, müzikal ile harmanlanmış bir Romantik/Dram filmi olarak tanımlanabilir, en azından ben öyle tanımlayabiliyorum ve Rus sinemasına şüpheli yaklaşıyor olsam bile kesinlikle izlenmesi gereken filmlerden biri olduğuna dikkat çekiyorum. Özellikle filmin finalindeki 10-15 dk.'lık kısım gayet etkili.

2008 yapımı film Türkiye'de gösterime girmedi, festivallerde yer alıp almadığını bilmiyorum fakat sizin de takdir edeceğiniz gibi çeşitli paylaşım sitelerinde istendiği takdirde bulmak mümkün.

Rus sinemasını tanıma aşamamda sıradaki film Moskva Slezam Ne Verit (Moskova Gözyaşlarına İnanmıyor'imiş ekşisözlüğe göre Türkçesi...) 1981 yılında en iyi yabancı film dalında Oscar almış olmasının yanı sıra filmin müziklerinden de sıkça konuşulmakta.

(Şaban, özellikle sana tavsiye ediyorum fakat sebebi 'Bulgar' geyiği değil. Senin daha çok beğenebileceğini düşündüm nedense... Böyle fıkır fıkır, göbek atmalı falan, müzikal...)

Hiç yorum yok: