27 Ocak 2010 Çarşamba

Kar, Beşiktaş ve İnönü

İngiltere'de kar yağıp PL maçlarının kar altında oynandığını gördüğüm günden beri kar yağsa da İnönü'de maç izlesek diye hevesleniyordum. Cuma günü alınan haberler Cumartesi yoğun bir kar yağışı olacağı yönündeydi, heyecanlandım tabi. Dozu fazla kaçarsa iptal olacaktı tabi maç ama oynandığı taktirde de gidecektim ne olursa olsun. Belki Ekrem Dağ'a kar topu falan atacaktık, ne bileyim. Cuma gece NBA maçları falan derken 5.30-6'ydı sanırım yattığımda. Yatmadan önce de perdeyi hafif aralayıp dışarı göz attım, olası kar yağışı için. Bırak karı, yağmur bile yoktu, kupkuru hava. Kar yağmadığı için üzülüp, en azından maça gideceğimiz için sevinmiştim. Öğlen 1'de kalktığımda, yataktan kalkmadan, yatağımın başındaki camın perdesini aralayınca yüzüme bembeyaz bir ışık vurdu direk. Şok oldum lan bildiğin, yatalı ne kadar olmuştu da bu kadar doldurmuştu. Yağan kar ile birlikte kombine tayfasından Cem ve Orkun'un evden dışarı çıkmayacağı belliydi bir gece önceden. Kayhan abi desen, zaten uzak yol, işi gücü olduğundan gelmeyecekti. Ben, Emir ve Şaban ne olursa olsun gidecektik. Emir ile konuşurken NTVSpor'da İnönü'nün halini gördük, çimlerin üzerine muşamba serilmemiş, öylece temizlenmek için bekliyordu resmen. Evden çıkmadan maçın iptal olma olasılığını göze almıştım, zaten Kasımpaşa-Bursaspor maçının ertesi güne ertelendiği haberini de görünce daha da emindim aslında. Maç öncesi aktivite yine Beşiktaş Çıtır olarak belirlendi Emir ile. Yoğun kar yağışı altında Çıtır önünde buluşup terasında güzel bir yere kurulduktan sonra bir gözümüz arkada NTVSpor açık olan televizyondu. Yaklaşık 1 saat sonra bu maç ertelenir dayı derken zaten ertelendiğini son dakika haberi olarak görünce anlık bir üzüntü olsa da, içmeye başlamanın etkisiyle devamı için bahane oldu. Zira haftalardır, maç öncesi Çıtır aktivitelerinde maçı satma raddesine kadar gelip üçlü çekilirken stada anca giriyorduk. Ne oldu sonra, Şaban geldi, Volkan geldi, içtik içtik, dışarı çıkıp karda yıldız yaptık. Pazartesi yağan karda bu sefer de Konya Şeker maçı iptal olur diyordum ama bu sefer sabah kalktığımda yüzüme güneş vuruyordu. Biz deli gibi gittik o maça, maksat eğlence ya, götümüz dondu lan. Bi de üstüne Nihat, Nobre falan izledik. Necip olmuş stoper, hocanın yeni icadı, şaşırmamak elde değil. Tabata var, Toraman giriyor, Tello giriyor. Onur nerede? Neyse, Cem, yukarıdaki fotoğraf senin için, üçüncü golden sonra. Bu da Şaban, Beşiktaş meydanda kara yatıp yıldız yaptıktan sonra gurula doğruluyor, hehe.

Foto 1: Kutay Ersöz
Foto 2: Mehmet Emir Çağan

3 yorum:

Sheed dedi ki...

türübüt için eyvallah, yeni açık üst forever..

bi de ankara şeker, etimesgut şeker, konya şeker bunlar hep aynı mı? yoksa maccabi-hapoel gibi iç anadolu'ya hükmeden bi şeker mi var? tepedeki isim gerçekten de yalçın şeker mi?

kutay dedi ki...

ulan her fotoğraf için yazıyorsun, foto bilmemkim, bizim çektiğimiz fotoda altımızda imza yok. ayıpır..)

Orange dedi ki...

tamam lan koyduk, ağlama :)