6 Mart 2010 Cumartesi

Taş Devri

Diyarbakırspor-Bursaspor maçı Bursa'daki maçtan sonra beklenildiği gibi olaylı başladı ve olaylı bitemeden tatil edildi. Doğrusunu söylemek gerekirse ufak çaplı olayları herkes bekliyordu ama bu denli bir nefreti kimse tahmin edememiştir sanırım. Maça değil savaşa gelen bir güruh vardı malesef. Tabi benim anlayamadığım bir sürü soru da var hala aklımda gerek federasyona, gerek hakeme, gerekse Diyarbakırspor taraftarına sormak istediğim.

Federasyon güvenlik önlemleri sebebiyle Bursaspor taraftarının maça gelmesine izin vermedi. Dünya'nın hiçbir yerinde böyle de bir karar yok gerçi. Güvenlik için taraftarı getirme, kolaya kaçarak. Bu karar en basitinden çok saçma olmakla beraber artık alıştık ve bu maçta böyle bir karar son derece doğruydu. Aksini düşündüğümde bu maçta ölü veya ölüler olabilirdi.

Bu maçın çok gergin olacağı da daha Bursa'daki maçtan beri belliydi. Her şehirde olduğu gibi Bursa'da da kendini bilmez taraftarlar var malesef. Diyarbakır maçında anlamsız ve futbola uygun olmayan tezahüratlarla ortam gerilmişti, sonra Diyarbakır taraftarı da kışkırtmalara devam edince bütün stad "PKK dışarı" tezahüratlarıyla inlemişti. Bu maçın da yaşanan olayların paralelinde futboldan ziyade herşeye dönüşebileceği belliydi aylar öncesinden. Kafamın almadığı şeylerse Diyarbakırspor taraftarının PKK dışarı tezahüratlarına bu kadar içerlendikten sonra tüm stad birlik olup İstiklal Marşı'mızı ıslıklaması. Kardeşim madem Bursa'daki olaylar da kendinize haksızlık yapıldığını düşünüyorsunuz İstiklal Marşı bağıra bağıra söylemeniz gerekmez miydi? İstiklal Marşı'nı ıslıklamak ne demek yahu? O zaman Bursa'daki tezahüratler haksız değilmiş derim ben, kimse kusura bakmasın.

İkincisi bu maçın bu kadar gergin olacağı belliyken Diyarbakır taraftarının yağmur gibi yağdırdığı taşlar stada nasıl girmiş? Bunu açıklayabilecek biri var mı? Bunca yıldır stadlarda maç izlemişliğim var gerek Bursa gerek İstanbul'da, bu büyüklükteki taşların, çakmak falan değil bildiğiniz taş, stada girebildiğini göremedim. O zaman burda bir art niyet ve bilerek izin verilme gibi bi durum ararım ben. Buna da kimse kusura bakmasın.

Hakeme gelirsek daha maçın başında bu maçı kaldıramayacağı belliydi, kim kaldırabilirdi gerçi orası da ayrı konu. Daha santra yapılmadan Ivankov'a yağan taşların ardından Ivankov oynamak istemediğini belirtti. Bir şekilde ikna edildi ama kaleye ulaşamadan geri püskürtüldü. Aynı olaylar Ali Tandoğan taç atarken, Ergic taca çıkan topu yakalamak isteyip taşlar yüzünden geri dönerken falan defalarca yaşandı 10 dk içinde. Ama her seferinde anonsla yetindi, sanki anonsu duyan adamlar duracakmış gibi. Yardımcı hakem yaralanana kadar maç devam etti. Ki o yardımcı hakeme de gram üzüldüğümü söyleyemem, kendi aradı ve kendi buldu diyebiliyorum sadece. Yaralanmadan 2 dk önce Ali Tandoğan'a yağan taşlar sonrası orta hakeme "şimdilik bişey yok, devam edebiliriz" dedi çok net bi şekilde. Sonrasında da ne olup olmadığını gördü. Maç da bu sayede tatil edilebildi. Hakeme bişey olmasa maç devam edecekti yani, yalnız ve güzel ülkemde.

Bursasporlu oyuncular ve hakemler içeri girdikten sonra yaşananlar ise komediden öte bişey değildi benim için. Mikrofonu eline alan şova başladı, "Sivasspor yeniliyor yapmayın gözünüzü seveyim" temalı konuşmalar oldu. Tazemeta mikrofonu aldığındaysa artık olay boyut atladı, ateş almış taraftara bir de o üfledi alev harlansın diye sanki o bağırış çağırışlarla. Bir de Diyarbarkırsporlu birkaç oyuncu "biz hayatımızda böyle şey görmedik" diye söze başlayınca aklı başında insanlar da varmış demek ki düşünecektik ki tam "adamlar içeri neden girdi anlamadık" tarzında bişeyler söylediler. Bu kısmı pas geçmek istedi zihnim. Ölmeleri gerekti diye düşünüyor sanırım arkadaşlar.

Bursaspor staddan ayrılırken çıkış koridorundaki bir görüntü ise yılın fotoğrafı olabilecek bir fotoğraftı ama yakalayan olmamış sanırım. Ergic stadı terkederken otobüse başında polis kaskıyla biniyordu resmen.

Son olarak da Bursaspor otobüse biner binmez staddan Diyarbakır taraftarları stadı terketmeye başladı. Buna kim, nasıl izin verdi bilmiyorum ama azıcık düşünebilen bi insanın yapacağı bi iş değil. Bursaspor kaçıyor, koşun da yakalayabiliyosanız ve hıncını alamadıysanız bi kaçını öldürün şeklinde yorumlanabilecek bi durum.

Tüm bunlardan sonra ne olur bilmiyorum ama kurala göre ya maç kaldığı yerden devam edecek ya da Diyarbakır hükmen yenik sayılacakmış. Böyle bi durumda bu maçın bir daha oynanma ihtimalini düşünemiyorum, o yüzden hükmen mağlup sayılacaktır Diyarbakır. Alacağı cezayı ise merakla bekliyorum. 2 maç saha kapama gibi komik bi ceza gelirse de şaşırmam yani.

Şimdi yaşanacakları ise merak ediyorum gerçekten. Ceza süreci, karar süreci bir sürü şey. Bursa'daki maçtan sonra canlı yayına Diyarbarkırspor formasıyla çıkan Uğur Dündar yine Diyarbakırspor formasıyla çıkar umarım yayına. Diyarbakırspor ise oldu ki bi şekilde küme düşmezse seneye Bursa'da yaşanacakları hiçbir şekilde hayal edemiyorum. Son sözüm de Ayman'a olacak; insan suretinde bir hayvansın.

2 yorum:

mehmet emir dedi ki...

yamulmuyorsam 2 sene evvel napoli taraftarların tüm deplasmanlara gitmesi yasaklanmıştı, dünyada olması lazım böyle bir yasak.

kutay dedi ki...

uğur dündar gibiler olmasaydı, bu maç bu hale gelmezdi.
o taşları bu zihniyete atmak lazım aslında..