18 Mart 2010 Perşembe

Mepsi

Şu son hafta iki tane Barcelona maçı izledim, ikisinde de Samed vardı yanımda... İzlerken pek konuşmadık, konuşsak da maçla pek alakalı olmadı. Sebebi de şu adamı izlerken insanın hipnoz durumuna giriyor olmasıdır, başka bir şey değil. Yani, desem boş bilemiyorum.

Barcelona maçında Messi'yi izlerken bir yandan çekirdek çıtlayıp o arada da; "Pıhv... Bug lan bu... Çit, pıhv!" muhabbetini de görmedim değil.

Bu sezon iyice kendini aştı herif, orta sahada topu alınca önünde birazcık boşluk varsa (hele bir de Barcelona maçına üst oynamışsam ya da handikaplı Barcelona yazmışsam...) böyle bir helecan doluyor içim. Peki ya geçen sene Şampiyonlar Ligi finalinde olanlar..?

United'ı her zaman finalde görmek isterim ama lütfen, bu adam o takımdayken, hele ki bizde de mevcut kadroda defansın hali içler acısıyken, elensinler yarı finalde falan... Finale kadar Barca ile eşleşmeyelim de bir zahmet...

Tabi işin güzel yanı, dedem kendi zamanının topçularını, babam kendi zamanının topçularını anlatıp dururdu. Şimdi de benim çocuklarıma anlatacağım dominant futbolcuların olması güzel...


Fötöşöp: Gürkan Menteş

Hiç yorum yok: