16 Kasım 2010 Salı

Sir Türbülent


Malum bu fantastik insan şu sıralar aldığı ceza ile gündemde. Ben ise kendisini her türlü saçmalığına rağmen canlı dinlediğim kısa zaman zarfı içinde ortaya koyduğu fantastikliğiyle anacağım diğer özelliklerinden önce. Sivasspor'un lider olduğu dönemde kendisi bizim okula gelmiş, panel adı altında vaazını vermekteyken bir arkadaşın ısrarıyla, bir bakalım ne diyor diye salondan içeri atmamızla karşısında bulduk kendimizi. Ben cidden eğlenmem nedeniyle kalmak için ısrar etsem de arkadaşların sınavının olması ve vaazcımızın biraz da bayması nedeniyle sadece on beş dakika kaldığım o kısa süre içerisinde bu muhterem zat, futbolcularına kasadan 300-400 bin TL aldırıp bunu nasıl cemevine bağış için gönderdiğini, Sivas'a milyar dolarlık yatırımlar için bulunduğu lobi faaliyetlerini, Kızılırmak'ın çevresinin restorasyonunu nasıl planladığını ve daha neler neler ama en bombası aklımda kaldığı kadarıyla aşağıdaki bölümdür. İçerik açısından kendisinden duyduğum hiçbir şeyin beni içerik olarak şaşırtacağına inanmasam da anlatış şekli efsanedir. Telegol'e yıllar sonra kaybettiği kanı kazandıracak kişi yolunda en büyük adayımdır. Bu arada vaaz süresince arkasındaki ekranda atın üstünde şaha kalkmış, asker selamı verirken gözyaşlarıyla, arkasındaki dev Sivasspor logolu halının önünde Rayban sponsorluğunda gibi çeşit çeşit fantastik resimlerinin de slayt gösterisi halinde bulunduğunu belirteyim. Bu görsel şovla birlikte eğlence bir üst kademeye çıkıyor. Nacizane önerim eğer kendisine tahammül edecek sabrınız varsa bu tip onu dinleme olanaklarını sakın kaçırmayın hatta yaratın.

"Mesela Sivas'ta benim telefonumu herkes bilir, bilmeyen yoktur. Birinin borca mı ihtiyacı var, eli mi sıkışık ya da kefil mi lazım, ararlar beni. Geçen bir kardeşimiz ricacı oldu araba alacakken ona satmamışlar, kefil istemişler, beni aradı 'Ağabey senin ismini verebilir miyim?' dedi. 'Tabi kardeşim, ver şu galericinin numarasını ben hallederim hemen.' dedim. Sonra aradım galerici kardeşimizi, ağabey sen kefil oluyorsan tamamdır dedi. Keza, bütün marketler, büfeler hepsini tanırım. Hangi oyuncum nereden, ne zaman, ne almış kalem kalem haberi anında ulaşır bana. Geçen bizim çocuklardan biri gece 12'de 5 tane bira almış, tabi hemen telefon geldi bana. Aradım futbolcuyu, 'Oğlum birini şimdi iç, kalanları ben gelince beraber içeriz.' dedim. Sonra sabah futbolcu idmanda camız gibi, herşeyin üstünden atlıyor."

Emin olun canlı olarak yaratacağı etki anlatılmaz yaşanır boyuttadır.

Hiç yorum yok: