2 Kasım 2010 Salı

Всё будет хорошо!

Bilgi saymaktan baska her boka yarayan teknolojinin medar-i iftihari aparatimin bozulmasinin ardindan kendimi buyuk bir boslukta hissettigimi, yalnizliklarimi kendimle bile paylasamayacak kadar aciz tavirlarim oldugunu itiraf etmeliyim.

Oyle ki masa basi-yatak ustu olarak tabir ettigimiz, gun icinde girdigim bir cok pozisyonda (misyoner, doggy falan bunlara dahil degil) bu can sikintisi anlari tamamen bir cin iskencesine donusuyor.

Bloggersadigim o anlarda hep bir cikis yolu aradim, kafami kaldirim baktigimda ileride bir isik gormeyi umdum ama oyle olmadi, bulamadim, goremedim... Asiri doz A4 cekmeye basladim.

"Twitter!" dedim usta, "Bana Twitter verin!"... Vermediler... Nikotin bandiymiscasina 140 karakterle sinirladigim post-it kagitlari yapistirdim vucudumun her tarafima.

Koskoca cift kisilik yatakta uzunca bir sure tek kisilik nevresim takimiyla uyudum. Bir nevi ipana curuk testi gibi, bir nevi sacinin yarisi Rejoice ile diger yarisi da baska sampuanla yikanmis gibiydi...

Icim el vermedi, "Lan" dedim "Henry, yarin obur gun eve hatun atsak rezil oluruz" Gittim cift kisilik nevresim takimi aldim, serdim, uzandim. Cift kisilik yatagimi cift kisilikli halinden kurtardim kurtarmasina ama bir Saldiray Abi gibi hissetmedim de degil hani kendimi bu cift kisilik yatak muhabbettinde kafa patlatirken...

"Buroda oturuyom, o ariyor: Saldiray para ver... Bu ariyor: Saldiray seviselim. Oteki ariyor: Soleryumda topless vaziyetteyim hadi gel. Ama olmaz ki canim! Bir insanin ustune bu kadar da gelinmez ki!"

Biliyorum, her sey daha guzel olacak bir sure sonra.

Biliyorum, bir sure sonra, ictigim vodkayi yarim saat sonra klozete bosaltmam gerekmeyecek.

Her sabah 6 sularinda agir bir, "Isemem lazim anasini satayim" duygusuyla uyanmayacagim gunler gelecek. Isemeye usenip uyanincaya kadar sikilan sikin tasagin agrisini cekmeyecegim zamanlar olacak...

Hicbir lanet sabaha uykumu alamadan "Merhaba got oglani seni" demeyecegim, eminim. Butun bir gunum "Bugun isten doner donmez kafami vurur yastiga yatarim haci" yalanina inanmakla farazi zaman bekciligi yapmaktan daha degerli bir anlama sahip olacak.

Sagda solda benim gibi gurbetteki Turklerin muhabbetlerine Fransiz kalmayayim diye izlemeye basladigim Ezel denen diziyi de hafizamdan sildirecegimi biliyorum.

Ezel, Kerpeten Ali, Ramiz Dayi ve Kenan Birkan bir gun gidiyormus...

"Yalniz Cansu Dere de havada karada, her turlu moruk..." muhabbetlerinin bir parcasi olmayacagim...

Bir gun hepsi bitecek.

Her seyin sonu gelecek.

Biliyorum.

Guzel gunler gorecegimi biliyorum...

Gunesli gunler...

Cok soguk burasi amina koyayim!

Hiç yorum yok: