Ivan Ergic ve Bursaspor ilişkisi ilk kez gündeme geldiğinde Ergic denenmek üzere Bursa'ya gelmiş fakat 1 hafta sonra anlaşma sağlanamayınca geri gönderilmişti 2 sezon öncesinin yaz kampında. Daha sonra ise Bursaspor o bölgeye başka bir transfer yapamayınca biraz da mecburiyetten Ergic'le sözleşme imzalamıştı. O gün, Ergic'in nasıl bir oyuncu bilmiyorduk tabii. Ergic sadece Basel'de uzun süre kaptanlık yapmış ve gençlik yıllarında Juventus kapısından dönmüş bir genç yetenekti. Daha sonra da açıkladığı gibi kariyerinden yeni bir heyecan arıyordu ve aradığı heyecan Bursa'daydı. Fakat Bursaspor'un da aradığı Ergic'miş belki de. Tarihimizin en büyük başarısında Ergic en önemli etkenlerden biriydi. Gerek görüşleri, gerek profesyonelliği, gerekse tavırları, kısacası her haliyle o bizim görmeye alışık olmadığımız bir futbolcuydu. Ülkesinde bir gazete köşe yazarlığı yapıyor, Marx'a inanıyor ve futbolu sadece geçimini sağlamak üzere severek yaptığı bir iş olarak nitelendiriyordu. Kısacası o tribünlerin ve futbolu gerçekten gönülden sevip, bir takım uğruna yollarına düşenlerin sahada vücut bulmuş haliydi. Ülkemizde Marksizm ile ilgili panellere katılır, her maçtan sonra formasını isteyen seyirciye formasını verir ve fotoğrafını çektirir, taraftara gerçekten özel olduğunu hissettirir Ergic. Ergic'i görünce keşke her oyuncumuz Ergic gibi olsa dersiniz tribünde.
Bunun en güzel örneklerinden birini de bugünlerde yeniden fark ettik. Ergic, Manchester United maçı için maddi durumu elvermeyecek insanlara dağıtmak üzere 630 adet bilet almış. Bu biletleri de tercümanı ve arkadaşları aracılığıyla çoktan, sessiz sedasız dağıtmış bile. Yarınki maçta 630 Bursaspor taraftarı belki de hayatları boyunca unutamayacakları bir akşam yaşayacaklar Ergic sayesinde. Ergic bir Bursaspor taraftarı değil, Türk bile değil ama bizim alıştığımız düzenin o kadar uzağındaki bunu düşünüp böyle bir jesti yapabiliyor. Bunu yapmak Ertuğrul Sağlam'ın, Ömer'in, Sercan'ın değil de Ergic'in aklına gelebilirdi. Bu bahsettiğimiz biletlerin fiyatları çoğu futbolcu için çok da mühim bir para değil ama bunu düşünmek ve şova dönüştürmeden yapabilmek mühim olan. Bundan önce de amigolar aracılığıyla biletlerin dağıtıldığı çok oldu bu memlekette ama kimse Ergic gibi düşünerek yapmadı bunu. İşte bu yüzden Ergic çok özel bir insan. Zaten kişiliğiyle hayran olduğum bu adama her hareketinden sonra daha da hayran oluyorum, efsane statüsüne çıkarıyorum kendi kendime. Bursaspor taraftarı olduğum için Ergic sayesinde daha da bir mutlu oluyorum. İyi ki yollarımız kesişmiş diye seviniyorum.
Ergic futbolu bıraktıktan sonra da bizimle kalsın istiyorum ama bir yandan da düşünüyorum şimdiki eski futbolcular gibi ikide bir git gel yaparak kendini rezil etmesin, bizim için özel olarak kalsın hep. Zaten onun böyle bişey yapacağını sanmıyorum, dediği gibi o sadece bir heyecan peşinde ve burdaki heyecan birgün bitince o da gidecek. Ertuğrul Sağlam sonrası Ergic hocamız olsa onunla da başarılar yakalasak ama bu ülkede onunla aynı dili konuşabilecek ne futbolcular, ne yöneticiler ne de medya var. O yüzden Ergic bizim Cantona'mız olsun, gelsin tribünde beraber bağıralım, beraber izleyelim maçları, beraber sevinelim her golde. Bizim için hep özel olarak kalsın.
1 yorum:
Güzel yazı, hastasıyız...
http://hagininkosani.blogspot.com/2010/11/ivan-ergic-ornegi.html
Yorum Gönder