3 Temmuz 2010 Cumartesi

Too Much Drama (Tragedy!)

Dünya Kupası'nın bu kadar çekici, bu kadar özel olmasının öncelikli sebebi elbette ki oynanan futbol seviyesi değil, Olimpiyatlar dahil hiçbir spor organizasyonu bu kadar drama vaad etmiyor. Yine de bu geceki biraz fazla oldu. Organizasyonun benim açımdan pek iç açıcı olmamasının sebebi de şu ana kadar buna dair pek bir şey sunmamış olmasıydı. Günün ilk maçında malzeme vardı bu açıdan, ama o sadece ordövr tabağıymış.

Luis Suarez kuşkusuz ki bu maçın Uruguay adına adamı oldu. Aynı dakika içerisinde iki zıt duyguyu uçlarda yaşadı bu duygusal adam. Hem güzel insan hem güzel futbolcu Forlan'ın güzel golünü de es geçmeyelim. Hem onun adına hem de yolu bizim Asya'da çizdiğimize oldukça benzeyen bu takım adına içim bayağı buruk da olsa mutluyum.

Gyan Asamoah, seyrederken sürekli küfrettirebilecek tipte bir oyuncu. Özellikle Almanya'da çok sinir etmişti beni. Sahadaki yanlış tercihleri ve paylaşımcılığa pek açık olmayışı-bencil demek istemiyorum sadece- sizi zaman zaman Nobre'yi izliyormuş gibi çıldırtabilir ama hakkını vermek lazım şu genç Gana takımı için hem Afrika Uluslar Kupası'nda hem de bu turnuvada oldukça önemli işler yapan, ve tek forvet rolünü çok iyi oynayan birisi olarak belki de en kilit isimdi takımdaki.

Bu kadar etkili bir forvet olmasının sebeplerinden biri de muhakkak ki kendine olan (bazen aşırı) güveni ve soğukkanlılığı. Yine de bu ikisinin birlikte en uç noktada olacağı bir penaltı atması, kaçırdığı penaltının aynısını tekrar etme cesaretini göstermesi dışında bir yolla mümkün olur muydu bilemiyorum. Bu yaptığı benim için bu geceki dramayı aşan, trajediye dönüşen olay kadar unutulmaz olacak sanırım.

Bu gece rakibinden daha üstün oynayan, fizik güçleri ve dayanıklıklarıyla etkileyen ve her maçında beni biraz daha şaşırtan bu güzel takımın başaracağına bir an olsun inandım ama yazık oldu demek çok hafif kalır. Tarih bu kadar da tekerrürden ibaret olmasın be...

1990 Kamerun,
2002 Senegal,
2010 Gana!

Fotoğraflar: Reuters

Hiç yorum yok: