24 Temmuz 2010 Cumartesi

La Bamba

Ne zamandır yazı yazmıyorum bloga, ara ara fotoğraf-video falan koyup kaçıyorum. Diyecek bir şey yok hepimizi yazın rehaveti sardı, hepimizin hayatında bazı bazı gelişmeler yaşanıyor. Mesela benim üretken bölgelerimde tüyler çıktı...

Uzun zamandır açık öğretim derslerini vermekle uğraştım, tek ders dışında da başarılı oldum. Şimdi bir yandan bütünlemelerde, hem o dersi de vermek için hem de vize işlerini halledebilmek için sağa sola koşuşturuyor, fırsat bulduğum zamanlarda WOW oynuyor, Birol ile vakit geçiriyorum. (Böyle Birol falan diyince de Ayşe Arman yazıları gibi oldu)

Bu sene tek tatil planım var yine, turnuva falan benim için direk yalan. Tatil dediğim de ne? Birol'la yıllardan beri planladığımız, yapması bu yaza nasip olacak olan Road Trip olayı. Road Trip'e giriyoruz da İzmir'e gidiyoruz (Berk naber hacı?) 6 saat git, 6 saat gel... O nasıl road trip? Öyle işte... Yolda durup, elimizde frizbi ile 'Ufo Gören Masum Köylü' pozları vermek istiyoruz. İsyankâr Doğa Aşığı Arabesk Şarkıcı Albüm Kapağı tamlamasını komple benimseyip buna dair pozlar vermek istiyoruz.

Bir yandan da içimde böyle bir tatlı heyecan, bir de ürperti, çekingenlik var Ukrayna'ya karşı. Hiç bilmediğin, hayatında duymadığın, duyduğunun da 'davay' demeden öteye gidemediği bir ortamda tamamen Fransız kalacağın ama buna bile aldırmadan Rusça konuşacak olan insanların arasına düşmek... Anana küfretse anlamazsın.

Kaptım ama 10 günlük gezide bir şeyler. Bir kaç temel cümleyi kurabiliyorum. (Hello, are you sex me?)

Velhasıl kelam öyle koşuşturuyorum. Eminim hepinizin keyfi yerindedir, değilse de keyfini çıkarın. Kaptır Mürsel Gürkan gibi geniş olun, twitter'dan Sex sex sex on the beach :laz: yazın gönderin falan. Konserlerden konsere akın, rahatlayın biraz. Yazın keyfini çıkarmak lazım, nasıl olsa kışa girince tekrar özleyeceğiz. Sanırım ben bu kış daha fazla özleyeceğim...

Sadece yazı mı? Bir çok şeyi... Fakat asıl geride bırakacağımı, özleyeceğimi ve uzaktan vakit ayıramayacağımı bile bile, düşüncesinin bile (cümleyi komple 'bile' olarak kurabilirim) bana ağır ağır koymasına göz yumduğum bir insan evladı var ki bu şarkı da ona gelsin. Gördüğüm ilk günden beri, göreceğim son güne kadar ve bilumum geniş zamanlı çekimlerimizde, in my life, i love you more. (Fade Out, Romantik Son, Sinemada öpüşenleri kes, tamam.)


Hiç yorum yok: