14 Ağustos 2010 Cumartesi

Züpper Lig Başlarken


- Ligden pek bir beklentim yok, zaten Beşiktaş'tan daha fazla ne kadar soğuyabilirim bilmiyorum ama takımın alacağı sonuçlar zerre umrumda değil. Temennim, Rıdvan, İsmail, Necip gibi adamların çok şans bulması, bir de Nihat, Bobo gibi sevdiğim adamların güzel performanslarını izleme şansım olursa yeter bana. Toraman'ın stoper oynamaması Beşiktaş adına en büyük transfer olur ama Herr Schuster'in bunu algılaması bayağı vakit alacak gibi.

- Trabzon'un Liverpool'la eşleşmesine üzüldüm, Onur Kıvrak'ın Europa League'de grupları görüp, tecrübesini artırmasını isterdim en çok. Şenol Güneş ise beni cidden şaşırtıyor. Seul öncesi hiç beğenmezdim ama oradan geldiğinden beri güzel işler yapıyor, bir antrenörün kariyerinde bu noktadayken kendine bir şeyler katması takdir edilesi. Gutierrez'in de fena adam olmadığını düşünüyordum, Bursa'ya attığı gollerin hepsinde iyi topçu emareleri var. Hala çözemiyorum nasıl Umut Bulut'la Burak Yılmaz bu adamdan daha fazla şans buldu geçen sene, ne olursa olsun. Burak Yılmaz'dan daha fazla Umut Bulut kanser sebebidir, beceriksizliğinden öte bencilliğiyle. 61.Yurtta geçirdiğim üniversite hayatımın bitmesine sevinme sebeplerimden biri böyle bir sezonda etrafımdaki Trabzonlu arkadaşların yaşayacağı yüksek gerilime şahit olmayacak olmamdır.

- Bursaspor, Kupa 2'de olsa iyi iş çıkarabilirdi ama Şampiyonlar Ligi'nin orada Ertuğrul Sağlam varken XXL gelmemesi çok düşük ihtimal. Neden adam gibi adam dendiğini çözemediğim bir hoca olup, gözler Bursaspor'un üzerindeyken, gelecek ilk eleştiride tüm takımı değiştirip, her şeyi batırabilecek bir karakterdir kendisi. Ha bir de bu Survivor Ertan öyle kıl bir tip çıktı ki, Levent Kızıl'dan çok bu herif Bursaspor'u itici hale getiriyor benim gözümde. Gene de son iki yaz boyunca azımsanmayacak vakit geçirdiğim bir şehirde her yerde o şehrin takımının formasını giyen insanları görmenin hoş olduğunu söyleyeyim-şampiyon olmadan önce de-, Sivas olamaz öyle bir yer.

- Bank Asya'dan gelen üç takımdan da memnunum. Buca'nın gelişine ise ayrıca sevindim. İzmir takımlarını sevmem ama bu takıma biraz da İzmir'den dışlanmış yapısı ve adam akıllı yapılmış hamlelerle geldiği noktadan ötürü sempati duyuyorum. Ama ilgim çok eskiye dayanır aslında, 15 sene önce 1.Lig'e terfi maçları Konya'daydı ve ilk maç da Buca'nınkiydi. açık mavi-sarı formaları hoşuma gitmişti, maç boyunca onları tutmuştum ama 3-0 yenildiler. Kırmızı kafalı bir 10 numara vardı, iyi topçuydu, zaten İlhan Cavcav aldı o maçtan sonra galiba. Bu akşam maçlarını keşke kendi statlarında oynayabilselerdi, en kısa zamanda o şirin semt atmosferine dönmelerini umuyorum. Bülent Uygun'a rağmen başarılı olurlar inşallah.


- Süper Lig'e hemen hemen kimsenin çıkmasını istememesinden dolayı ekstra ekstra memnuniyet duyduğum geri dönüşü yapan Konyaspor, benim için en önemli mevzu. Memleketimizin takımı ve tarihi beklentilerin biraz arttığı her noktada yaşadığı hayal kırıklıklarıyla o şehri seven herkesi gayet iyi yansıtıyor. Pek akıllı yönetim görmüş bir kulüp değildir ama çok adam alınmış olsa da az para harcayıp, önce borçları ödeyip düzlüğe çıkmak gibi bir hedefin benimsenmiş olmasından dolayı iyi sonuçların gelmesi beni normalden daha fazla mutlu edecek.

- Ziya Doğan'ın sürekli bir yerden başka bir yere atlayan yapısından hiç hazzetmiyorum ama Trabzon'la ilk döneminde yaptığı güzel işler de aklımda bir yerdedir hep. Takım 7 ön liberolu oynasa da sert bir takım olacak muhtemelen, ben de öyle oynayan takımları hep sevmişimdir. (Sonunda Ayman da geldi ayrıca.) Mourinho olunca, şakşakşak, Ziya Doğan olunca voooooooooorrrrrrrrrrrr-Hınca stayla-, olmaz ki... Asıl sıkıntı ise Diyarbakır'dan bir ton adam alınmış olmasında, biri Diyarbakırspor'un bizim oradaki en sevilen takım olmadığını hocaya anlatmalı! Pazartesi ise istediğim tarzda bir açılış olabilir, Bursa'ya ters gelmeye gayet müsaitiz, sistem kuponlarında 0-2 çifte şansa yer verilebilir.

- Geçen sezon play-offlarda çok eğlendim açıkçası. Hem sevmediğim iki İzmir takımını, hem de Uzan döneminde bizi bolca MHK katliamına uğratmış Adanaspor'u alt etmiş olmak güzel. Karşıyaka maçı ise bambaşkaydı, ikinci devreyi bizim yarı sahada oynayıp pozisyon bulamayan KSK'nın olayı tribünde Gürkan'ın da bulunmasıydı. Bize kazandırdığı o maç dolayısıyla kendisine dokunanı yakarım, hayat boyu fedaisiyim artık. Ama Allahı var Alim Karasu'nun dediği kadar var adam, Fener'in Türkiye Kupası reçetesi belli, final maçında Gürkan'ı rakip tribüne yollamak. Bu da sonuç vermezse zaten onlar da kessin umudu.

Hiç yorum yok: